
Asena
|Aboneler
En yeni videolar
Modern Kimyanın Öncüsü Antoine Lavoisier'in hayatındaki ilginç olayları ve buluşlarını anlatan müthiş bir belgesel film.
Kusursuz Denge’nin ilk bölümünde, Dünya’yı keşfetmeye hazır mısın?
Uzayın ve evrenin derinliklerini keşfederken oksijen ve nefes arasındaki kusursuz dengeyi ve Salda Gölü ile Mars arasındaki benzerliği açıklayacağız.
El-Fergânî’nin Güneş tutulmasının tarihini nasıl hesapladığını öğreniyor; evren ve oksijenin gizemlerini açığa çıkarıyoruz.
Dimitri Mendeleyev ve periyodik tablosu elementleri sıraya koyuyor. Ancak bu sıralama Marie Curie’nin radyo aktifleri keşfetmesiyle birlikte değişime uğruyor.
Atomun iç parçalarını bulmak için yarışa girenlerden Harry Moselen'in röntgen keşfi, Glenn Seaborg'un dünyayı sonsuza dek değiştirecek el yapımı plütonyumu yaratması ve hayal dahi edilemeyecek kuvvette bir yıkım gücünü ortaya çıkarması... İşte bilim adamlarının atom yolculuğu.
2000 yıl önce bir grup insan, gizli mahzenlerde son derece tehlikeli deneyler yapıyorlardı. İşlevsel açıdan ilkel laboratuvarlar diyebileceğimiz bu loş mekanlarda bu insanlar, kendi hayatlarını tehlike altına atma pahasına maddeye hükmetmenin ve onu geliştirmenin yollarını arıyorlardı.
Onlar kendilerine “simyacı” diyorlardı. Mükemmelliği bulmanın peşindeydiler.
Bilimin en tuhaf ikililerinden biri olan İngiliz bakan Joseph Priestley ve Fransız vergi danışmanı Antoine Lavoisier birlikte oksijen adı verilen mucizevi gazı keşfediyorlar. Böylece kimyanın mirasını açıp iki yeni elementin araştırılmasını tetikliyorlar.
(national geographic) Kayıp Medeniyet: Türkiye Göbekli Tepe
Doğanın yararımıza sunduğu birçok bitkinin var olduğu aşikar. Ancak bu bitkilerin kimi zaman amacı dışında kullanılması, tehlikeli birçok maddenin oluşumuna yol açtı. Kenevir bitkisi bunlardan bir tanesi. Saplarında bulunan lifler iplik, dokuma ve kumaş yapımında, hamurlu kısmı ise kâğıt yapımında kullanılan kenevirin yapraklarından ise günümüzde dünyanın birçok ülkesi tarafından uyuşturucu kategorisinde yerini alan esrar elde ediliyor.
Yer çekimi, Isaac Newton tarafından keşfedildiğinden beri fizik biliminin önemli bir yasası. Bu belgeselde bu yasa üzerinde çeşitli deneylerle işleyişi açıklanıyor, matematiksel formülünün anlaşılır kılınması için çeşitli çalışmalar yapılıyor ve yer çekiminin doğası anlatılıyor. İyi seyirler.
Belki de hiçbir yolculuk bu kadar merak uyandırıcı olmamıştı. Üzerinde yaşadığımız dünyada birçok yere seyahat edebiliriz, peki ayaklarımızın altındaki dünyaya yapacağımız seyahatte bizleri ne bekliyordur? Elbette coğrafya derslerinden adını sıkça duyduğumuz yer altı katmanlarını, daha derinlerde fay hatlarını görecek, depremlerin nasıl oluştuğunu anlayacağız. Volkanik patlamaların içerisine girecek ve tüm bunların yer altıyla bağlantısını kavrayacağız. Sürekli daha derine girerek, gezegenin kalbine ulaşacağız. Yani çekirdeğe... Tüm bunları muhteşem bilgisayar grafikleri eşliğinde gerçekleştirecek, ve nefes kesici bir yolculuğun tadını çıkaracağız. İyi seyirleri
Ay, özellikle Soğuk Savaş döneminde patlak veren uzay yarışlarıyla, bilim insanlarının uğrak yeri haline geldi. Ayı gözlemlemek, oraya ayak basmak ve kendi ülkesinin bayrağını dikmek. Gerçekleştirilmiş onca hedeften sonra bile ay yarışı bitmedi. Aksine daha da kızıştı...
Dünyanın en iyi oyuncularından biri, gezegenin en büyük tehlikelerinden birine karşı harekete geçiyor. Dünyaca ünlü film yıldızı Leonardo Dicaprio, bu belgeselin hem yapımcılığını üstleniyor hem de bizzat içerisine yer alarak, iki yıl boyunca iklim değişikliği üzerinde yaptığı çalışmaları anlatıyor ve muhtemel çözümlerini bizlere sunuyor. İyi seyirler.
O, uzayda yer alan bir inci tanesi. İnsanlığın varoluşundan beri, keşfedilmesiyle beraber sayısız efsaneye konu oldu. Varlığına özel anlamlar yüklendi. İnsanlığa rehberlik etti ve Mısır piramitleri onun konumuna göre inşa edildi. Onur, zenginlik, liderlik ve başarı konusunda motivasyon kaynağı oldu. Hint mitolojisinde cennetin kapısı olarak tasvir edildi. Gökyüzü ise onu en parlak yıldızı olarak bizlere tanıttı. Gelin bu denli öneme sahip olan Sirius yıldızını daha yakından tanıyalım.
İçinde bulunduğumuz evren, evrendeki yıldızlar, gezegenler, gezegen içinde yer alan yapılara kadar belirli bir form olarak ele alabildiğimiz her şey kendine özgü bir tasarım ve düzen içinde. Hücre ise canlı ve cansız organizmaların bildiğimiz en küçük formu. O da kendine özgü bir tasarım ve düzene sahip. Anca mikroskop ortamında inceleyebileceğimiz bu tasarımı gelin bu belgeselde yakından görelim. İyi seyirler.
Hastaydı. Üstelik, hastalığı Cumhuriyet'le yaşıttı. İlk belirtiler 15 yıl öncesinden başlamıştı. Cumhurbaşkanı seçilmesinden hemen on gün sonra gelmişti. 11 Kasım 1923 günü eşi Latife Hanım'la birlikte Çankaya'da öğle yemeğindeydiler. Sofra başında birden eli kalbine gitmiş ve sol kolunun dirseğinden göğsüne vuran şiddetli bir sancıyla kıvranmıştı. Neyse ki sofrada, o günlerde ağır bir zatürree geçirmekte olan Latife Hanım'ı tedavi için Köşk'e gelen Doktor Refik Saydam vardı. Saydam, hemen Latife hanım için yanında getirdiği kalbi kuvvetlendirici ilaçları hazırladı. Ata'ya derhal bir morfin iğnesi yaptı ve yatışmasını sağladı. Ağrı tam 20 dakika sürmüş, Ata'ya epey ter döktürüp hayli sıkıntı vermişti. Ama bitmedi...
Bu video bir belgeselden çok, ihtiyaç duyduğunuz esnada sizi ayağa kaldıracak ve harekete geçirecek türden konuşmaları içinde barındıran bir derleme. Bu video sayesinde, hayat mücadelenizde yorgun düştüğünüz anlarda üzerinizdeki rehavetten kurtulacak ve hayata dair amaçlarınıza karşı motivasyon ile dolacaksınız. İyi seyirler.
ATATÜRK’ü biz hep tarihe mal olmuş yönleriyle tanıdık: Asker ATATÜRK ya da devlet adamı ATATÜRK olarak. Bu verdiğim örnek dünyada tek olan örnektir. Zaten herhalde bir başkasına da rastlamamız mümkün değil. En büyük düşmanı; hani şu ordularını denize döktüğü düşmanı, Yunan başkomutanı Trikopis. Hiçbir zorlama olmadan, hiçbir baskı olmadan her Cumhuriyet bayramı Atina’daki Türk büyükelçiliğine gidiyor Trikopis, ATATÜRK’ün resminin önüne geçiyor ve saygı duruşunda bulunuyor. Böyle bir saygıyı en büyük düşmanında uyandırabilen bir Mustafa Kemal.
ATATÜRK yorgunluk kahvesini bir su başında yudumlamayı,
Serhat türkülerini, Alaturkayı, mesela Safiye Aylayı,
Yemeklerden fasulye pilakisini seven,
Miri kelam bir İstanbul efendisi.
Aşık ve şair, mahcup ve ürkek,
Ama Karadenizli değil Karadeniz kadar canlı,
Adanalı değil ama Adanalı kadar sıcak kanlı,
Ve bir Aydınlı kadar oturaklı ve zeybek.
Velhasıl bizim mayamızdan bizim kumaşımızdandı Mustafa Kemal.
İnsan üstü değildi ATATÜRK, Tam insandı.
ATATÜRK BELGESELİ
Atatürk'ün Eşi LATİFE HANIM Belgeseli
Japon Kılıç Yapım Sanatı - Katana *
Japanese Sword Making Art - Katana