Esrarengiz ve Sıradışı
Büyü birçok inanç ve inanç sisteminde kendine yer edinmiş bir kavram. Bilimsel bir dayanağı olmadığından birçok insan büyünün varlığı konusunda tartışma içerisinde ve bu tartışmalarda kesin bir hükme varılamamakta. Elbette farklı insanların farklı inanca sahip oluşu, farklı kültürlerin etkisi altında yetişmesi veya yaşadıkları coğrafya gibi pek çok faktör bu konuda çeşitli görüşlerin ortaya çıkmasında etkili. Ancak tarihten günümüze ulaşan belgeler, geçmişte bu işle uğraşan insanların var olduğunu gösteriyor. Gelin bu kavramın tarihini anlatıp, cadıcılıkla haşır neşir olmuş kişilerin gerçekleştirdikleri büyü ve büyü metotlarını inceleyelim ve büyünün İslam gibi diğer inançlardaki yerini tartışalım.
Bilimin en önemli dallarından birisi olan arkeoloji, tarihe her daim ışık tutmayı başarmıştır. Bugüne kadar arkeolojik çalışmalarda yer almış olan bilim insanları, yaptıkları kazılar ve bu kazılarla ortaya çıkarttıkları tarihi eserler, bulgular ışığında geçmiş medeniyetlere dair hassas birçok bilgiye ulaşmıştır. Bu kazılardan en esrarengiz olanlarından birisi ise kuşkusuz Tarsus kazısıdır. Beraberinde birçok komplo teorisi veya iddianın ortaya çıkmasına neden olan Tarsus kazısının gizemini merak ediyorsanız, sizleri bu belgesel videoyu izlemeye davet ediyoruz. İyi seyirler.
Hz. Süleyman gerek İslam dininde Kuran-ı Kerim'in işaret etmesiyle, gerekse de büyü ve sihir sanatlarıyla uğraşanların, edindiği bilgi ve ilme dayanarak tanınmış hükümdar unvanının taşıyıcısıdır. Bilindiği üzere o karanlık güçlere yani cin ve cinni varlıklara hükmetmiştir. "Süleyman'ın Anahtarı" kitabı ise Hz. Süleyman'ın sahip olduğu bu gizli güç ve ilimlerden oluşan bir derlemedir. Bu kitap birçok kimse tarafından el üstünde tutulmuş, evrenin en önemli sırlarını içinde barındıran bir şaheser olarak tanımlanmıştır. Bu belgeselde ise Hz. Süleyman'ı anlatacak ve onun derin yönlerinden bahsedeceğiz. İyi seyirler.
Tarihin en önemli bilim ve sanat icracılarından olan Leonado Da Vinci, insanı ve yaşamı büyük ölçüde gözlemlemiş, gözlemleri sonucu elde ettiği verilerin ise notlarını tutmuştur. Bu notlar sayısı bakımından 13.000 adet civarında olup, içerisinde çok büyük hazineleri barındırmaktaydı. Notların neredeyse yarısı korunamamış, onlardan geriye yaklaşık 7.000 adet kalmıştır. Bu miras Da Vinci'nin dostu ve öğrencisi Francesco de Malzi tarafından korunmuş, onun ölümünden sonra ise oğluna kalmıştır. de Malzi'nin oğlu notlara babası gibi sahip çıkmamış, bazıları çok ucuza satılmış bazıları ise kaybolmuştur. Bu değerli eserleri Jean Paul Richter derleme kararı almış, bulabildikerinin tamamını bir araya getirmiştir. Eserlerin içinde sanat ve bilime dair muazzam çizim ve semboller, aynı zamanda ise Da Vinci'nin şifreli ve zaman-mekan belirtmeksizin yaptığı konuşmaları yer almıştır. Bu şifreler içerisinde ise bazı kehanetlere ulaşılmıştır.
8 Mart 2014'te Kuala Lumpur havaalanından kalkış yapan uçak, kalkışından bir süre sonra kaybolmuştu. Uçağın kaybolmasının ardından başlayan arama çalışmalarında oldukça şaşırtıcı izlere rastlanmıştı. Uçağın gitmesi gereken rotadan ayrılarak çok uzun bir süre havada kalması ve hiçbir iz bırakmadan yok oluşu, ardında büyük bir gizemi bırakmıştı. İşte 370 sayılı Malezya uçağı hakkındaki gerçekler ve komplo teorileri.
8 Mart 2014'te Kuala Lumpur havaalanından kalkış yapan uçak, kalkışından bir süre sonra kaybolmuştu. Uçağın kaybolmasının ardından başlayan arama çalışmalarında oldukça şaşırtıcı izlere rastlanmıştı. Uçağın gitmesi gereken rotadan ayrılarak çok uzun bir süre havada kalması ve hiçbir iz bırakmadan yok oluşu, ardında büyük bir gizemi bırakmıştı. İşte 370 sayılı Malezya uçağı hakkındaki gerçekler ve komplo teorileri.
Los Angeles'ta bütün geçmişi kara lekelerle dolu bir otel ve bu otelde gerçekleşen esrarengiz bir olay. Gerçekleştiği dönemde akıllarda yüzlerce soru işareti bırakan olay hakkında, çeşitli teoriler üretilmiş, birçok fikir ortaya atılmış, videosu sosyal medyada viral olmuş ve çokça konuşulmuştu. Söz konusu videoda Elisa Lam'in önce tuhaf davranışlar sergilediği görülmüş, cansız bedeni bulunduktan sonra da ölmeden hemen önce videoyu kaydettiği anlaşılmıştı. Peki Elisa Lam'i ölüme götüren sır neydi?
Los Angeles'ta bütün geçmişi kara lekelerle dolu bir otel ve bu otelde gerçekleşen esrarengiz bir olay. Gerçekleştiği dönemde akıllarda yüzlerce soru işareti bırakan olay hakkında, çeşitli teoriler üretilmiş, birçok fikir ortaya atılmış, videosu sosyal medyada viral olmuş ve çokça konuşulmuştu. Söz konusu videoda Elisa Lam'in önce tuhaf davranışlar sergilediği görülmüş, cansız bedeni bulunduktan sonra da ölmeden hemen önce videoyu kaydettiği anlaşılmıştı. Peki Elisa Lam'i ölüme götüren sır neydi?
Devletlerin özel haber alma ya da kısaca istihbarat teşkilatları, operasyonlarını yürütürken alanında profesyonel birçok insanla çalışır. Bu insanların çoğu özel eğitimli ajan topluluğundan oluşur. Ancak bazıları da doğuştan gelen yetenekleriyle bu tip kurumların, kimi zaman aranan isimlerinden olmuştur. Medyumluğa yatkın insanlar, beyin gücüyle nesnelere hükmedenler veya görü gibi doğaüstü yeteneklere sahip olan insanlar. Bunların hepsi geçmişte CIA, KGB gibi teşkilatların çeşitli profelerinde görev almış, ajanlığı çok farklı boyutlara taşımışlardır.
H.A.A.R.P son yıllarda komplo teorilerinin hedefi haline gelmiş, dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış, Amerika'nın Alaska eyaletinde faaliyet gösteren bir araştırma istasyonu. İstasyonun kurulmasından bu yana gerçekleşen depremler ve depremlerden önce olan garip olaylar sonrasında yapay deprem yaratabildiğine dair iddialarla gündeme geldi. Bu belgeselde ise iddiaların doğruluğunu analiz edecek, H.A.A.R.P'ın kuruluş amacından bahsedecek, kimler tarafından finanse edildiğini araştıracak ve tüm bunların ışığında acaba gerçekten bir deprem silahı mı sorusuna cevap arayacağız. İyi seyirler.
İnsan var oluşundan beri evrene dair büyük bir merak içerisinde olmuştur. Acaba evrende yalnız mıyız? Başka alemlerde, başka gezegenlerde ya da başka galaksilerde yaşayan canlılar var mı? Bu merak beraberinde çokça teoriyi doğurmuş, birçok iddianın ortaya atılmasına neden olmuştur. O iddiaların büyük çoğunluğuna maruz kalan Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri'ne ait Nevada Çölü'nde bir bölge var. Adını sıkça 51. Bölge olarak telaffuz ettiğimiz bu bölgede, uzaylıların üzerinde deneyler ve araştırmalar yapıldığı iddia ediliyor.
Dyatlov Geçidi Vakası, 9 kayakçının Ural Dağları'ndaki gizemli ölümlerini belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Kayakçılar kış sporunu icra etmek üzere kamp planı yapıp, kendilerine belirledikleri rotayı takip ederek bir yolculuğa çıkar. Ancak bu yolculuğun sonunda onları bekleyen ölümden habersizlerdir. Olay daha sonrasında korkunç gizemiyle tarih sahnesinde yerini almış, hakkında binlerce araştırma ve teorinin konusu olmuştur. Dyatlov Geçidi Olayı sizlerle.
Dyatlov Geçidi Vakası, 9 kayakçının Ural Dağları'ndaki gizemli ölümlerini belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Kayakçılar kış sporunu icra etmek üzere kamp planı yapıp, kendilerine belirledikleri rotayı takip ederek bir yolculuğa çıkar. Ancak bu yolculuğun sonunda onları bekleyen ölümden habersizlerdir. Olay daha sonrasında korkunç gizemiyle tarih sahnesinde yerini almış, hakkında binlerce araştırma ve teorinin konusu olmuştur. Dyatlov Geçidi Olayı sizlerle.
Dyatlov Geçidi Vakası, 9 kayakçının Ural Dağları'ndaki gizemli ölümlerini belirtmek için kullanılan bir ifadedir. Kayakçılar kış sporunu icra etmek üzere kamp planı yapıp, kendilerine belirledikleri rotayı takip ederek bir yolculuğa çıkar. Ancak bu yolculuğun sonunda onları bekleyen ölümden habersizlerdir. Olay daha sonrasında korkunç gizemiyle tarih sahnesinde yerini almış, hakkında binlerce araştırma ve teorinin konusu olmuştur. Dyatlov Geçidi Olayı sizlerle.